Belge ilk defa HMK ile hukuk düzenimize girmiştir. HMK m. 199’da Belge ve Senet başlığı altında üst kavram olarak düzenlenmiştir.
Örnek verecek olursak, ses kaydı, resim, çizim vb. her şey belge statüsündedir.
” MADDE 199- (1) Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.”
Burada dikkat edilmesi gereken husus, senedin de bir belge olduğudur. Ancak senet, kanun koyucu tarafından ispat gücü kesin delil olarak kabul edilmiştir. Yani dolayısıyla ”Her senet bir belgedir ancak her belge bir senet değildir.” diyebiliriz. Senet her ne kadar belge bir belge olsa da, senetle ispat zorunluluğun olduğu yerlerde belge ile ispat edemeyiz. Senetle ispat zorunluluğunun olduğu yerlerde senet ya da kesin delillerle ispat yapılmalıdır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise, bir şeyin belge olabilmesi için o şeyin, uyuşmazlık konusu vakaları ispata elverişli olması ve bilgi taşıyıcısı olması gerekmektedir.
Senet, uyuşmazlık öncesi düzenlendiği için güvenilir olduğu kabul edilir ve bu yüzden senetle ispattan yüzyıllar boyu vazgeçilememiştir.
Usul Hukuku’nda senet, daima ispat şartıdır, geçerlilik şartı değildir. Hal böyle olmakla beraber maddi hukuk, bir işlemin geçerli olmasını yazılı şekille yapılmasına bağlamış olabilir. Örneğin, kefalet sözleşmesi.
Örnek verecek olursak, eğer kefalet sözleşmesi yazılı olarak yapılmamışsa, mahkemede ”bana kefil olduğunu yemin etsin” diyemeyiz. Yani maddi hukuk bir işlemi bir şekle bağlamışsa ancak o işlem o şekle uygun yapılmamışsa, o işlem geçersizdir.
Gayrimenkul satış vaadi, noter huzurunda yapılması gereken bir satış vaadidir. Emlakçıların yaptığı satış vaadi maddi hukuk bakımından geçersizdir. Ancak taraflar emlakçıda bir sözleşme hazırlayıp imzalamışsa bu sözleşme usul hukuku bakımından geçerlidir. Yani bu sözleşme(senet) ispat şartıdır.
Adi senetler:
Resmi bir makam veya memurun katılımı olmadan hazırlanan senetlerdir. Örneğin Ahmet’ e 100.000 TL vereceğim imza Mehmet. Çek, bono vb. elbette adi senettir ama özelliği olan adi senetlerdir, çünkü temel ilişkiden bağımsızdır. Güvenlik elektronik imza ile oluşturulan veriler de adi senet hükmündedir diyor kanunumuz ama adi senettir demiyor dikkat edelim. Ama güvenlik elektronik imza ile oluşturulmalıdır sadece elektronik imza ile oluşturulması yeterli değildir. Bunun ne olduğu ilgili kanunda açıklanmıştır.
Burada önemli olan nokta şu: Adi senetlerle resmi senetler arasında özellikle iki bakımdan fark var. Birincisi bunların ne zaman kadar geçerli olduğu ispat gücü açısından, ikincisi de sahtelik iddiası bakımından fark var. Ama şimdi dikkat hem adi senet hem resmi senet kesin delildir, şüphe yok. Adi senedin aksi resmi senetle, resmi senedin aksi adi senetle ispatlanabilir. Ancak fark ne zaman ortaya çıkıyor, sahtelik iddiası gündeme geldiğinde. Resmi senet daha güçlü bir kesin delil oluyor sahtelik hususunda. Yoksa elbette notere gittik borç verdim ama adi senetle borcu ödedim bu adi senetle aksini ispatlayabilir miyim, evet.
Resmi senetler:
Adı üstünde resmi makam veya memur huzurunda düzenlenen senetlerdir. Bu ispat şartı olan resmi senettir, yani usul hukukundaki senet kavramı maddi hukuktan daha geniştir. Genellikle noter düzenler ve iki şekilde yapar.
Düzenleme şeklindeki senetlerde noter senedin içeriğini de biliyor imza ve tarihi de onaylıyor. Bir tutanak şeklinde düzenleniyor. Siz noterden bir işlem yapmasını istiyorsunuz o da kendisi senedi düzenliyor. Mesela gayrimenkul satış vaadi.
Onaylama şeklindeki noter senetlerinde noteri biz düzenleriz noter sadece imza ve tarihi onaylar. Sınavda şuna dikkat: Düzenleme şeklindeki senetlerde hem tarih hem imza hem içerik bakımından sahtelik iddiasında bulunabiliriz. Çünkü noter düzenliyor onun haksız fiil yaptığını iddia ederiz. Ama onaylama şeklindeki senetlerde sadece tarih ve imzanın sahte olduğunu iddia edebiliriz.
İki senet arasındaki fark özellikle icrada ortaya çıkıyor. Düzenleme şeklindeki senetlerde ilamlı icraya gidilebilir, tıpkı mahkeme kararı gibi icra edilir yani, onaylama şeklindekiler de ise ilamsız icra söz konusu olur.