Suçun ilk yapısal unsuru, tipe uygun eylemdir. Ceza hukuku anlamında eylem terimi hareket, netice ve bu ikisi arasında nedensellik bağından oluşur.
Eylem Kavramı:
1. Hareket:
Hareket, insanın dış dünyada beliren iradi davranışıdır. Ceza hukukunda hareketin iki değişik görünüş biçimi vardır: Yapmak ve yapmamak. İlki icrai, ikincisi ise ihmali bir harekettir.
Kişinin iç dünyası bir hareket olarak dış dünyaya yansımadığı sürece, ceza hukuku devreye girmez. HAREKETSİZ SUÇ OLMAZ.
Hareket:
– insan tarafından yapılmalıdır;
– iradi olmalıdır;
– icrai ya da ihmali olabilir.
– Düşünce dış dünyaya yansımadığı sürece hareket olarak kabul edilmez ve cezalandırılamaz. Bundan dolayı, düşünce suçu diye bir suç olamaz.
Hareket Yeteneği Kavramı:
Hareket yeteneği insana özgüdür, çünkü iradi olarak hareket etme yeteneği sadece insanda bulunur. Bu nedenle, irade dışı olan, örneğin refleks hareketleri ve bilinçsiz hareketler, karşı durulamaz bir kuvvetin yol açtığı davranışlar ceza hukukunda hareket olarak kabul edilemez.
Hareket yeteneği, kusur yeteneğinden farklıdır. Örneğin, kusur yeteneği olmayan küçüklerin veya akıl hastalarının hareket yeteneklerinin var olduğu kabul edilir. Bu kişiler, tipe uygun davranabilirler, fakat bu hareketleri kusurlu sayılmaz.
Tüzel Kişilerin Ceza Sorumluluğu Sorunu:
Ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi nedeniyle, tüzel kişilerin ceza sorumluluğu bulunamaz.
– Üçüncü şahsın fiilinden sorumluluk olamaz. Yani, hareketinin nedensel değeri bulunmayan kimse sorumlu tutulamaz.
– Kusursuz ceza sorumluluğu olmaz.
– Kusursuz sorumluluk ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik bir sorumluluk anlayışı kabul edilemez.
– Suç faili ancak irade sahibi bir gerçek kişi olabilir. O halde, iradi hareket edemeyeceklerinden TÜZEL KİŞİLER SUÇ FAİLİ OLAMAZ.
Tüzel kişilerin ceza sorumluluğu, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesine aykırıdır.
Tüzel kişiler, farazi kişilerdir. Bu nedenle, suç faili olarak kabul edilemezler, çünkü:
1. Tüzel kişiler gerçek kişiler gibi suç işleyemezler. Suçu işleyenler tüzel kişilerin yöneticileri veya temsilcileridir. Tüzel kişilerin gerçek kişiliği olmadığı gibi hareket kabiliyeti de yoktur.
2. Tüzel kişinin cezai sorumluluğu üçüncü kişinin fiilinden sorumlulukla eşanlamda olup objektif sorumluluk yaratır.
3. Tüzel kişilerin sorumluluğu yüklenme yetenekleri olmadığı gibi, anlama yani iradi davranma yetenekleri de yoktur. Özgür iradeleriyle ve kendiliğinden nedensel değer taşıyan bir eylemde bulunma olanakları da yoktur.
4. Tüzel kişiler kusurlu hareket edemezler.