Vergi hukukunda işimize yarayacak bir kavram. Vergi sorumlusu vergi idaresine karşı vergi yükümlüsünün maddi ve/veya şekli ödevlerini yerine getiren kimsedir. Vergiyi doğuran olay hiçbir zaman için vergi sorumlusunun şahsında gerçekleşmez. Vergi sorumluluğunun çeşitli türleri var. Bir tanesini örnek olarak verelim:
Vergi Kesenlerin Sorumluluğu:
(Stopaj Kesenin Sorumluluğu da denir.) Buradaki mekanizma şu şekilde işler: Temelde gelir üzerinden alınan vergilerde yani gelir vergisinde ve kurumlar vergisinde yasaya baktığınızda hem yasal yükümlünün düzenlendiğini görürsünüz; gelir vergisinde gelir elde eden gerçek kişi, kurumlar vergisinde kurum kazancı elde eden kurum gibi yasal yükümlüler olduğunu görürsünüz. Hem de vergi sorumlusu vardır iki vergi bakımından da. Söz gelimi avukatsınız. Avukat A gitti Gaziosmanpaşa’da bir büro kiraladı ve Bay B ile bir sözleşme imzaladı. Sözleşme uyarınca iş yeri için ayda 2000 lira Bay B’ye ödeyecek Avukat A. Gelir vergisi bakımından yaklaştığımızda burada gelir elde eden Bay B’dir. Bay B gelir elde eden gerçek kişi.
Dolayısıyla gelir vergisi bakımından yasal yükümlüdür. Peki, avukatın fonksiyonu ne? Gelir vergisi kanunumuzun 94.maddesine göre serbest meslek kazancı elde edenler ki avukatlık yapan kimselerde serbest meslek kazancı elde ediyorlar, yaptıkları ödemelerde ki gayrimenkul kirasına ilişkin ödemeler de bu kapsamda, karşı tarafın yani yükümlünün elde edeceği gelir üzerinden aylık %20 stopaj yapmakla ödevlendirilmişler. %20 vergi kesintisi yapacaklar. Bay B’ye yani gelir vergisinin yasal yükümlüsüne ödeme yaparken yani 200 lira aylık kira geliri elde eden kimseye ödeme yaparken verginin %20’sini kesme görevi verilmiş avukat A’ya yani serbest meslek kazancı elde eden kimseye. Dolayısıyla avukat A 2000 lira mı verecek doğrudan yoksa kesinti yaptıktan sonra arta kalan miktarı mı verecek? Kesinti yaptıktan sonra yani %20 düşelim, 1600 lira Bay B’ye ödeyecek. Bu kestiği 400 lirayı da vergi dairesine yatıracak her ay. Muhtasar Beyanname diye bir beyanname var orada Bay B için yaptığı kesintiyi gösterecek ve kendi adına değil, Bay B’nin adına yatıracak.
Dolayısıyla bu durum klasik olarak vergi kesenin sorumluluğu durumu ve bir vergi sorumluluğu müessesesi. Avukat A başkasının maddi ödevini yani vergi borcu ödeme ödevini onun adına yerine getirdi vergi idaresine karşı. ‘Başkasının’ diyoruz bu çok önemli. Yükümlünün yerine geçip yapıyorsunuz bunu ve yükümlünün yerine geçip yapmanız yasadan kaynaklanıyor. İdareye karşı yükümlünün yerine geçip yapıyorsunuz. Bu bir vergi sorumluluğu müessesesidir. Avukat A burada vergi sorumlusu.
Tek tip bu değil. İlerde göreceğiz bu çok yaygın bir sistem. Kurumlar vergisinde bu stopaj kesintisi çok sık kullanılan bir yöntem. Orada da pek çok ödeme yapılırken hem sorumlu hem yükümlü olacak. Gelir vergisinde zaten birçok kalemde var; özellikle serbest meslek kazancı elde eden ve ticari kazanç elde edenlerin yaptığı ödemelerde var. Yaygın bir uygulama. Bir çeşit vergi güvenlik önlemi esasında yani devlet vergisini peşin olarak almış oluyor biraz daha ve araya bir kimseyi sokarak ve sorumlu tutarak ödenmemesi durumunda vergi alacağını güvence altına almış oluyor.
Bir sorumluluk türü daha var. Orada da küçük var medeni kanun anlamında ya da kısıtlı var. Vergi ödevini yerine getiremiyor yani beyanname vermek gibi şekli ödevlerini yerine getiremiyor ya da vergi borcunu ödemek gibi. Ya da hiçbir şekilde vergi borcunu ödeyecek ehliyete sahip değil. İşte bunun maddi ve şekli ödevlerini yerine getiren kimse de zaten vergi sorumlusudur yasa uyarınca. Yani küçüklerin, kısıtlıların vergisel ödevlerini de ya da tüzel kişilerin vergisel ödevlerini de yani maddi ve şekli ödevlerini de sistemimizde yerine getiren kimse yükümlü değildir; vergi sorumlusudur. Bu da ayrı bir vergi sorumluluğu tipidir.