Vergi yasalarınca vergi doğuran olay kimin şahsında gerçekleşmişse o verginin yükümlüsü de odur.
- Gelir vergisi açısından vergiyi doğuran olayın şahsında gerçekleştiği gerçek kişi vergi yükümlüsüdür.
- Kurumlar vergisinde vergiyi doğuran olayın nezdinde gerçekleştiği sermaye şirketleri, kooperatifler, iş otaklıkları, iktisadi kamu kuruluşları vergi yükümlüsüdür.
- Veraset intikal vergisi bakımından mirası kabul eden mirasçılar veya ivazsız intikal ile mal veya işlem iktisap eden kişi vergi yükümlüsüdür.
- KDV bakımından mal teslim eden ya da hizmet ifa eden kişi vergi yükümlüsüdür.
Vergi doğuran olay vergi yasalarınca şahsında gerçekleşen kimse vergi yükümlüsüdür. Yasal vergi yükümlüdür. Vergi zaten yasallık ilkesi uyarınca mutlaka bir yasaya dayanır.
Çeşitli vergi yasalarına örnekler vermiştik, çünkü orda vergi doğuran olaylar bakımından örnekler vardı:
Gelir Vergisi: Burada vergi doğuran olay gelirin elde edilmesidir. Vergi yükümlüsü gelir elde eden gerçek kişidir. Çünkü Gelir Vergisi Kanununda gelir elde eden gerçek kişiler vergi yükümlüsü olarak tanımlanmış.
Kurumlar Vergisi: Kurumlar Vergisi Kanununda kurum kazancı elde eden tüzel kişi deyince biraz daha kapsamlı olmuş oluyor. Çünkü kanunun 2. maddesinde 5 gruptan bahsediliyor, bunların bazılarının tüzel kişiliği yok. Kurum kazancı elde edilen, tüzel kişiliği olan veya tüzel kişiliği olmamakla birlikte Kurumlar Vergisi Yasası uyarınca mükellef olarak belirlenen kimseler.
Katma Değer Vergisi: Yasal vergi yükümlüsü mal teslim eden veya hizmet ihya eden kimsedir.
Damga Vergisi: Damga vergisine tabi kağıtları imza edenler. Mesela bir sözleşmeyi imzalayanlar.
Emlak Vergisi: Emlak vergisinin konusunu oluşturan bina veya arazinin malikleri, varsa intifa hakkı sahipleri, her ikisi de yoksa malik gibi tasarruf edenler.
Motorlu Taşıtlar Vergisi: Deniz, hava ya da kara taşıtının adına tescil edilmiş olduğu kimse yasal vergi yükümlüsüdür.
Özel Tüketim Vergisi: Özel tüketim vergisinin konusuna giren bir malı iktisap edenler veya ithalatçılar gibi.
Bunlar verginin yasal yükümlüleri; çünkü vergiyi doğuran olay yasa uyarınca bunların şahsında gerçekleşiyor. Bir de yasal yükümlü kavramının karşıtı olan fiili yükümlü diye bir kavram var. Fiili vergi yükümlüsü. Bu önemli bir kavra çünkü özellikle idari yargı bakımından olaya yaklaştığınızda ki vergi uyuşmazlıklarının çözümü idari yargı kolu içerisinde değerlendiriliyor, fiili yükümlü olmak dava ehliyeti anlamında hiçbir şey katmıyor. Yani fiili yükümlü olmanın kural olarak hak arama hürriyetine bir kısıtlama getirdiğini görmekteyiz. Bizler bakımından önemli olan kimse yani yargılamada dava ehliyeti, taraf ehliyeti olan kimse yasal yükümlüler. Biz bunlara dikkate alıyoruz. Fiili yükümlülerin bir hak iddia etmesi hakkını araması vergi hukuku düzenlemeleri bakımından özellikle vergi usul kanunu çerçevesinde mümkün değil.